Yan Değiniler

Tükendi
Zengin bir ailenin çocuğuydu. Issız bir fiyord yamacına yaptırdığı kulübede inzivaya çekildi. Toplum yaşamına dönmesinin ardından babasından kalan serveti dağıttı. Çok mutsuz oldu, sık sık intiharı düşündü. Akademik felsefe düşüncesine karşıydı. 1950’de kanser olduğunu öğrendi. Ona göre felsefede çözülecek bir problem, kanıtlanacak bir teorem, sınanacak bir varsayım yoktu ve dedi ki:

"İnsanlar iyiye doğru götürülemezler; ancak şuraya-buraya götürülebilirler. İyi, olgu uzamının dışında yatar...

Tohumu topraktan çekip alamazsın. Yapabileceğin, yalnızca, ona ısı, nem, ışık sağlamaktır; kendi kendine yetişmek zorundadır...

Çocuk kötüdür, ama kimse ona başka türlü olmayı öğretmez ki; anası-babası da gösterdikleri budalaca yakınlıkla daha da beter ederler onu...

Bir insan kilitli olmayan, ama içeriye doğru açılan bir kapıyı boyuna itiyor, çekmek aklına gelmiyorsa, odada hapistir...

Ancak çok mutsuz bir insanın başka bir insan için üzülmeye hakkı vardır...

Kişi yalnızca en korkunç acılar içindeyken yazmalı -o zaman bambaşka bir anlamı olur yazdıklarının. Ama, bu yüzden, bu yazılanı da kimse bir doğrudur diye alıntılayamamalı; meğer ki bunu söylerken kendisi de acı çekiyor ola..."

Kategori Deneme-İnceleme
Cilt Türü Karton Kapak
Basım Tarihi: Temmuz 1999
Basım Yeri: İstanbul
Ebat:
Dil: Türkçe
Kâğıt Türü:
Sayfa Sayısı: 112
ISBN: 991407781643
Ludwig Wittgenstein

26 Nisan 1889'da Viyana'da doğdu. Avusturya demir çelik endüstrisinin kurucularından Karl Wittgenstein'ın oğlu, çok yetenekli sekiz kardeşin en küçüğüydü. Berlin Charlettenburg'da iki makine mühendisliği öğrenimi gördü. Matematiğin temellerine karşı geliştirdiği ilgiyle, mantık ve felsefe çalışmalarına yöneldi. Russell'ın Principles of Mathematics'ini ve Frege'yi okudu, yeni mantık konusunda öğrenim görmek için Cambridge'e gitti. Birinci Dünya Savaşı patlayınca, gönüllü olarak Avusturya ordusuna yazıldı. Savaş boyunca mantık ve felsefe notları tuttu. Cephede yanından hiç ayırmadığı defterlere kaydettiği bu notlarda, Tractatus'taki öğretisinin temellerini attı. 1919'da toplumsal yaşama dönerken, Tractatus'la bütün felsefi sorunları nihai çözümlerine kavuşturduğunu düşünüyordu. Felsefeyi bırakarak ilgisini başka alanlara çevirdi. 1921'de babasının ölümü üzerine kendisine kalan muazzam mirası dağıtarak, beş parasız kalmayı seçti. Bir öğretmen yetiştirme okuluna katıldı ve 1926'ya kadar Aşağı Avusturya'nın çeşitli bölgelerinde ilkokul öğretmenliği yaptı. Öğretmenliği bıraktıktan sonra, Viyana yakınlarında bir manastırda kısa bir süre bahçıvanlık yaptı. İzleyen iki yıl içinde kızkardeşinin Viyana'da yaptırdığı evin planını çizdi ve inşaat işlerini idare etti. 1929'da ani bir kararla ve Tractatus'un bazı öğretilerine karşı giderek büyüyen memnuniyetsizliklerle yeniden felsefeye döndü. Cambridge Trinity College'da öğretim üyesi oldu. 1939'da Cambridge Üniversitesi'nde felsefe kürsüsüne atandı. 1930'dan itibaren, Cambridge'in küçük sınıflarında hemen her yıl verdiği derslerde, bir grup öğrenci karşısında Tractatus'tan ayrı, yeni bir felsefe geliştirdi. Hitler'in Avusturya'yı işgalinden sonra İngiliz vatandaşlığına geçti. 29 Nisan 1951'de Cambridge'de kanserden öldü.

Kullanıcı Yorumları

Henüz hiç yorum yapılmadı.

Yorum Yap

Yorum yapmak için kullanıcı hesabınızla giriş yapmalısınız!

Giriş yapmak için lütfen tıklayınız.

Yazarın / Kategorinin Kitapları