Modern Hayatın Ressamı

Tükendi
İster hayatta, ister sanatta olsun, modernliği keşfe çıkanların pusulası ne zamandır Baudelaire. Modern kentle ve kültürle ilgili incelemelerde yer eden pek çok tema onun edebiyatında beliriyor. “Modern mitoloji”yle haşır neşir olanların antikitesi haline gelen 19. yüzyıl Paris’ine bizi o uyandırıyor. Adeta onun imgeleriyle hatırlıyoruz.

Zamanımızda sanat/edebiyat tarihi kadar, sosyoloji ve kültürel çalışmalarla uğraşanlar da hep Baudelaire’ye dönüyor. Ekonomik, toplumsal, siyasal hayatın modernleşmesiyle, sanatın modernleşmesi arasına çizgi çekerek, modernizasyon ve modernizm arasındaki gerilimi Baudelaire haber veriyor. Modernizmi edebiyatının kahramanları aracılığıyla bir özerkleşme efsanesi olarak ilk o temsil ediyor.

Budelaire şair olmadan once bir eleştirmen. Aslında şiiriyle de, eleştirileriyle de yazdığı, sonuçta bir estetik manifesto. Modern Hayatın Ressamı bu manifestonun can damarı ve modern eleştirinin klasiği.

Kuşku yok ki [modernism] Baudelaire’le başlar; onunla, mevcut düzene ve geleneğe başkaldırı olarak anlaşılır.

Arnold Hauser

Estetik modernite ruhu ve adabının hatları Baudelaire’le netleşti.

Jürgen Habermas

Belki kendisi için bir talihsizlik ama Baudelaire çağdaşımızdır.

Frederic Jameson

Kategori Deneme-İnceleme
Kuram
Cilt Türü Karton Kapak
Basım Tarihi: Ekim 2004
Basım Yeri: İstanbul
Baskı Sayısı 3
Ebat:
Dil: Türkçe
Kâğıt Türü: 2. Hamur
Sayfa Sayısı: 256
ISBN: 9750501934
Charles Baudelaire

(9 Nisan, 1821 – 31 Ağustos, 1867) 19. yüzyılın en önemli Fransız şairlerinden.

1821’de Paris'de doğdu. Mutsuz bir çocukluk geçirdi. Babası 1827'de öldü. 1839'da okuduğu okuldan displinsizlik yüzünden atıldı. Hukuk öğrenimi görmeye zorlanan Baudelaire, buna başkaldırarak Quartier Latin'de bohem bir hayatı seçti. Burada Frengiye yakalandı. 20 Yaşında Hindistan'a gitmek üzere yola çıktı. 1842’de Fransa’ya döndü. Sonradan metresi olan Jeanne Duval'le tanıştı. Babasının mirasını aldı ancak bu parayı hesapsızca harcadığı için ailesi miras hakkını geri aldı.

1846'dan sonra Kötülük Çiçekleri kitabına girecek şiirlerini yazmaya başladı. 1847'de Edgar Allan Poe'yı keşfetti ve eserlerini Fransızcaya çevirmeye başladı. 1848'de devrimcilerin yanında yer aldı. 1857'de Les Fleurs du Mal (Kötülük Çiçekleri)(Elem Çiçekleri) kitap olarak yayınlandı, içindeki altı şiir kamu ahlakına aykırı bulunduğu için Baudelaire hakkında dava açıldı.

1860’da Yapay cennetleri yayınladı. Bu eserde de uçlarda gezinen bir kişilik sergiledi. Bir tür otobiyografi olan Çırılçıplak Soyulan Yüreğim üzerine çalıştığı ve 1862’de Paris Sıkıntısı adıyla düzyazı şiirlerini yayımladığı sırada frenginin yan etkileri giderek kendini daha fazla hissettirmeye başladı. İki yıl kaldığı Belçika’dan dönüşünde felç olan sanatçı 31 Ağustos 1867’de Paris’te 46 yaşındayken öldü.

Mezarı Paris Cimetière du Montparnasse'dadır

Yaşadığı dönemde kurulmakta olan modern Paris'in metropol yaşantısı üzerine inşa ettiği edebiyatı ve eleştiri yazıları modernist estetiğin habercisi sayılır. şiirlerini derledeği Kötülük Çiçekleri (Les Fleurs du Mal-1857) ve Paris Sıkıntısı (Le Spleen de Paris-1869), Rimbaud'dan Mallarme'ye, Yahya Kemal ve Cahit Sıtkı Tarancı'ya kadar pek çok şairin çarpıldığı, 20. yüzyıl edebiyatının en etkili kılavuzları olur. Gerek klasik geleneğe, gerekse egemen çağdaş zihniyetlere karşı isyanı ve gerçekliğe kafa tuttuğu imgelemi, zamanında şiirlerinin yasaklanmasına kadar varan düşmanlıklar uyandırır. Sonradan bu başkaldırı ve imgelem, avangard sanat ve edebiyatın çekirdeğini oluşturacaktır.

Kullanıcı Yorumları

Henüz hiç yorum yapılmadı.

Yorum Yap

Yorum yapmak için kullanıcı hesabınızla giriş yapmalısınız!

Giriş yapmak için lütfen tıklayınız.

Yazarın / Kategorinin Kitapları